Aya “kutsal”, sofya “bilgelik” anlamına gelmektedir ve bir kilise için “Kutsal Bilgelik” (Ayasofya) ismi, aslında çok anlamlıdır. Çünkü “Sofya” ismi 4. yüzyılda Hz. İsa’ya atfedilmiş bir lakaptır.
Ayasofya şüphesiz dünyanın en güzel camiisi ve aynı zamanda dünyanın en güzel kilisesidir.
İstanbul deyince ilk akla gelen ve o güzel silüetin içerisinde bulunan yerdir Ayasofya. Kısacası Ayasofya İstanbulun simgesidir diyebiliriz. Ayasofya geçmişten günümüze bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Ayasofya’nın Tarihi
Malum olduğu üzere, Ayasofya Camii’mizin yerinde ilk mabed, ahşap kilise olarak, miladi 360’da yapılmış, 404’de bir ayaklanmada yakılmıştır. 416’da tekrar inşa edilmiş, 532 de yine yakılmıştır. 537’de ufak kubbeli bir halde inşa edilmiş, 561’de ise bugünkü kubbesi büyütülmüş, içerisi de son derece kıymetli altın ve gümüş gibi eserlerle tezyin edilmiştir. 4. Haçlı seferi, İstanbul’u zapt edince, Ayasofya, şehrin bütün zenginlikleri gibi, tamamen yağma edilmiştir, harabeye çevrilmiştir. 1261’de Bizanslılar, şehri Frenklerden geri alınca, kiliseyi tamir etmişlerdir. 1346’da büyük kubbe çökmüştür. 1356’da yeniden yapılmıştır. 1402’de kilise tamamen harapdı ve kubbe kısmen çökmüştü (1). Istanbul’u fethettiğimiz zaman Ayasofya, bu harap halde idi.
Fatih, şehre fetih günü girmedi. Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u 27 Mayıs günü fethetti. Ecdadımızın cari âdetine göre, bir şehir fetholunduğunda, fethi yapan Hünkâr veya Kumandan, ancak Cuma günü şehre girer, o zamana kadar mahallin Cami haline çevrilen en büyük kilisesinde, Cuma namazını eda ederdi. Fatih Sultan Mehmed de, 30 Mayıs cuma günü şehre girdi. Ayasofya kilisesi temizlenmiş, kubbenin sağlam kalmış kısmının altı namaz kılınacak hale sokulmuş, muvakkat bir mihrab oturtulmuştu. Akşemseddin Hazretlerinin imametinde, Fatih Sultan Mehmed Cuma namazını eda ettiler. Bu andan itibaren Ayasofya kilisesi, Ayasofya Camii olmuştu.
Ayasofya’nın en çok dikkatimi çeken özelliklerinden biri de üst kata çıkan merdivensiz yolu.
Ayasofya Ne Zaman Müze Oldu?
Ayasofya Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye çevrilmiş ve 1 Şubat 1935’de müze olarak, yerli ve yabancı ziyaretçilere açılmıştır. 1936 tarihli tapu senedine göre, Ayasofya “57 pafta, 57 ada, 7. parselde Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına Türbe, Akaret, Muvakkithane ve Medreseden oluşan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi” adına tapuludur.
Ayasofya Giriş Ücreti Ne Kadar 2017
Giriş Ücreti: 40 TL
Ayasofya’da Müze Kart Geçerli mi ?
Aysofya’da müze kart geçerlidir.
Bir yıl boyunca Müzekart ile 2 kez, Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz.
Ayasofya Ziyaret Saatleri
Ziyaret Saatleri:
YAZ SEZONU- 15 NİSAN – 25 EKİM ARASI 09.00 – 19.00
Gişe Kapanış Saati: 18.00
KIŞ SEZONU- 25 EKİM – 15 NİSAN ARASI 09.00 – 17.00
Gişe Kapanış Saati: 16.00
Ayasofya Müzesi 01.01.2017 tarihinden itibaren Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır. (Tecrübe ederek öğrendim.)
Ayasofya’ya Nasıl Gidilir ?
Şehrin en merkezi yerlerinden birisi olan Sultanahmet bölgesinde yer aldığı için Ayasofya’ya ulaşmak oldukça kolaydır.
Ayasofya’ya gitmek için kullanabileceğiniz en mantıklı yol tramvay hattını kullanmak olacaktır. Kabataş-Zeytinburnu arasında çalışan tramvay hattı ile Sultanahmet durağına kadar geldiğinizde Ayasofya’ya yürüyerek gitmeniz mümkündür.
Otobüsle gelecek olanlarsa Sultanahmet’e giden herhangi bir otobüsle Ayasofya’ya kadar gelebilirler. Ya da Kapalı Çarşı’ya kadar otobüsle gelip oradan 10-15 dakika yürüyerek Ayasofya’ya ulaşabilirler.
Şahsi aracı ile gelecek olanlar için Ayasofya’nın bulunduğu nokta daha çok yayalara ayrılan bir alanda olduğu için İstanbul’a yabancı olanlar için biraz sıkıntılı bir yolculuğa neden olabilir. Eminönü’ne kadar geldikten sonra Ayasofya yazılı tabelaları takip ederseniz kolayca bulabilirsiniz.
Ayasofya’nın Gizemli Tarihi ile İlgili Yazıma (Burdan Ulaşabilirsiniz)